İstanbul, 16 milyondan fazla nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık şehridir. Ayrıca dünyanın da en kalabalık şehirleri arasındadır. 1970’li ve 80’li yıllarda İstanbul’un nüfusu önemli ölçüde arttı ve bu artış hava fotoğraflarında da kendini gösteriyor. Bu yazımızda, 1966 ve 2017 yıllarında gökyüzünden çekilen İstanbul’un sekiz önemli yerinin fotoğraflarını yan yana koyduk. Şehirdeki değişimi görmenin oldukça ilgi çekici olduğunu düşünüyoruz.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 1918 yılında İstanbul’un tarihi yarımadasının merkezinde inşa edilen Sultanahmet Hapishanesi, Osmanlı döneminde İstanbul’un merkezinde inşa edilen ilk hapishanedir.
Hapishane, Sultanahmet Camii ve Ayasofya gibi İstanbul’un en ünlü anıtlarına çok yakındır. Hapishane “Türk Neoklasik” mimari tarzında inşa edilmiş ve 1969 yılına kadar işlev görmüştür. Daha sonra 80’li yıllarda kısa bir süre hapishane olarak kullanılmıştır. Son olarak 1992 yılında lüks oteller zinciri Four Seasons, 1996 yılında eski Sultanahmet Hapishanesi’ni lüks bir otele dönüştürmüştür. Bugün Four Seasons Sultanahmet, 54 odası ve 11 suitiyle misafirlerine hizmet veriyor.
Osmanlı padişahı II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Cibali Tütün Fabrikası, 1884 yılında İstanbul’da sayısız yapıtlar inşa eden iki ünlü mimar tarafından yaptırılmıştır: Alexandre Vallaury ve Hovsep Aznavur.
Yüz yıldan fazla bir süre açık kalan Cibali Tütün Fabrikası 1995 yılına kadar sigara, puro ve tütün üretmiştir. 1995 yılında fabrika çalışmayı durdurmuştur ve terk edilmiştir. 1990’ların sonlarında Kadir Has Vakfı tarafından satın alınan külliye 2002 yılında Kadir Has Üniversitesi olarak hizmete açılmıştır. 2002 yılından bu yana eski Cibali Tütün Fabrikası Kadir Has Üniversitesi olarak faaliyet göstermektedir ve Haliç’e bakan güzel bir İstanbul simgesidir. Ayrıca Haliç kıyısındaki depolar da 1995 yılından sonra yıkılmıştır.
1964 yılında inşa edilen Ali Sami Yen Stadı 20 Aralık tarihinde Türkiye ile Bulgaristan arasında oynanan dostluk maçıyla açıldı. İstanbul’un Avrupa yakasının tam merkezinde, Mecidiyeköy Şişli’de bulunuyordu.
Ali Sami Yen Stadı, 40 yılı aşkın süredir Galatasaray Spor Kulübü’nün futbol takımına ev sahipliği yapmıştır. 2011 yılına kadar işlevini sürdüren stat, Galatasaray’ın kırmızı-sarı renkleri, meşaleler, davullar, bayraklar ve Real Madrid, Manchester United gibi konuk takımlar üzerinde psikolojik baskı oluşturan gürültülü ortam nedeniyle diğer takımların taraftarları ve oyuncuları tarafından “Cehennem” lakabıyla anılmıştır. 2011 yılına kadar işlevini sürdüren Ali Sami Yen Stadyumu 2012 yılında yıkılmıştır.
Muhteşem Boğaziçi’nin kıyısında Ortaköy’de ve 19. yüzyılda Osmanlı imparatorluk sarayı olan Çırağan Sarayı’nın yanında yer alan Şeref Stadı, 1933 yılında inşa edilmiş ve 1933-1947 yılları arasında Beşiktaş futbol takımına ev sahipliği yapmıştır.
1986 yılında Kempinski Otel Zinciri, Çırağan Sarayı Kompleksi’ni kiralamış ve 1990 yılında Çırağan Palace Kempinski Oteli açılmış ve bu tarihten itibaren yüzme havuzu, bahçe ve otopark eski Şeref Stadı’nın üzerinde yer almaktadır.
İstanbul Boğazı, Avrupa ve Asya kıtalarını coğrafi olarak ayıran doğal bir boğazdır. İstanbul’u da ikiye böler.
İç göçün ardından İstanbul’un nüfusu 1970’lerde ve 80’lerde önemli ölçüde arttı. Bunun bir sonucu olarak, trafik şehrin büyük bir sorunu haline geldi. Bu nedenle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün (İkinci Köprü olarak da bilinir) yapımına 1986 yılında başlanmış ve 1988 yılında tamamlanmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Rumeli Hisarı ile Kavacık mahalleleri arasında yer almaktadır. 1510 metre uzunluğunda ve 39 metre genişliğinde, deniz seviyesinden 64 metre yüksektedir.
1943 yılında ünlü mimar ve şehir plancısı Henri Prost tarafından yaptırılan Gezi Parkı, İstanbul’un atan kalbi Taksim’de bulunan halka açık bir park. Şehrin bu bölgesi şehrin en az değişen bölgelerinden biridir.
Lüks bir yerleşim bölgesi olan Etiler’de yer alan Akmerkez, İstanbul’da açılan ilk alışveriş merkezlerinden biridir (1993). 180.000 m²’lik bir alanı kaplar ve dört kattan oluşur.
MS 5. yüzyılın başlarında Bizans İmparatoru Theodosius, eski İstanbul’un batısında üç parçalı kara surları inşa etti ve dış savunma sistemi 10 metre uzunluğunda bir hendekti. MS 6. yüzyıldan itibaren İstanbulluların bu hendekte tarım yapmaya başladıklarını ve orayı meyve bahçesi haline getirdiklerini biliyoruz. Bu meyve bahçesi geleneği 1500 yılı aşkın süredir devam etmektedir. Ancak Yedikule Bahçesi yukarıdaki havadan fotoğraftan da anlaşılacağı üzere son birkaç yıldır kötü planlı kentleşme tehdidi altında.